Akıcılıkta görülen ses, hece, sözcük tekrarları, uzatmalar, bloklar konuşmanın akışını engeller. Kekemelik konuşma akıcılığının kesintileri uğraması, konuşmanın akışının ve ritminin bozulmasıdır. Kekemeliğin nedeni sadece psikolojik problemlerden kaynaklı olduğu düşünülmüştür. Ancak bu doğru değildir. Psikolojik faktörler kekemeliği tetikleyebilir ancak kekemeliğin nedeni değildir. Bazen heyecan, korku, sinirlilik gibi olumsuz duyguların kekemeliği eşlik ettiğini gözlemleyebiliriz. Kekemelik herhangi bir fiziksel yetersizlikten kaynaklanmaz. Yapılan araştırmalara göre kekemeliğin nöro-fizyolojik boyutlarıyla ilgili önemli ipuçları vermektedir. Fakat halen kekemeliğin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Kekemeliğin birey üzerindeki etkileri çocukluk çağında başlar ve yaşam boyunca devam eder. Kekemelik terapilerinde temel amaç kişiye, kendi kekemelik özelliklerine uygun teknikler öğretilerek kekemeliğin kontrol altına alınmasıdır. Kontrollü konuşma becerisinin öğretilmesi ile birlikte kekemeliğin yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri daha az hale getirilebilir. Çocuklarda kız çocuklarına oranla 1/4 daha sık gözlenmektedir. Çocukluk döneminde görülen kekemeliğin %80’inde doğal iyileşme gözlemlenmektedir.